Finansal Kurumlar ve Bankalar için Synesgy

Genişleyen yatırımcı ve finansal tabanın ihtiyaçlarını karşılamak için ayrıntılı verilerin elde edilmesi önemli hale gelmektedir. Öte yandan, günümüz ESG yatırımcıları hem değer odaklı, hem de ESG odaklı olduğundan sürdürülebilirlik konusunda veri ve analizlere ihtiyaç artmaktadır. Bu nedenle ESG verileri, finansal kurumlar ve bankacılık sektörü için kritik varlıklar olarak kabul edilmektedir.

Son iki yılda sürdürülebilir yatırım varlıkları küresel olarak %15 büyüyerek 35 trilyon ABD dolarına ulaşmıştır. Önümüzdeki dönemde de finans sektöründe ve piyasalarda çevresel, sosyal, kurumsal yönetim (ESG) yatırımlarının dikkat çekmesi beklenmektedir.

Genişleyen yatırımcı ve finansal tabanın ihtiyaçlarını karşılamak için ayrıntılı verilerin elde edilmesi önemli hale gelmektedir. Öte yandan, günümüz ESG yatırımcıları hem değer odaklı, hem de ESG odaklı olduğundan sürdürülebilirlik konusunda veri ve analizlere ihtiyaç artmaktadır. Bu nedenle ESG verileri, finansal kurumlar ve bankacılık sektörü için kritik varlıklar olarak kabul edilmektedir.

Synesgy, küresel bir dijital platform olarak finansal kurumlara:

  • ESG verilerinin küresel standartlara göre dijital ortamda toplanması,
  • Stratejik kredi kararları için ESG skor ve analizlere ulaşılması,
  • Kredi riski politikalarının ilgili olarak ESG kriterlerine göre uygulanması ve izleme süreçleri için destek olmaktadır.

Synesgy, sürdürülebilir finansın büyümesini ve gelişimini kolaylaştırmak için düzenleyici mimariyi oluştururken dünya çapındaki yönergeleri takip eder. Örneğin, Sorumlu Yatırım İlkeleri’ne göre, 2012’de sürdürülebilir finansla ilgili sadece 320 politika aracı ve kılavuz  bulunmaktayken bugün 750’den fazladır.

Bu düzenlemeler, AB’nin Sürdürülebilir Finansal Raporlama Regülasyonu’ndan İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü’nün tavsiyelerine uyum sağlamaya kadar piyasa katılımcılarının, düzenleyici gereklilikleri karşılamak için giderek daha bütünsel veri kümelerine ve temel sürdürülebilirlik performans göstergelerine ihtiyaç duyduğu anlamına gelir.

Bugünün sürdürülebilirlik sorunları, yarın mali açıdan önemli risklere dönüşebilir.

Ek olarak, finansal kurumların açıklanması ve raporlanması için çifte önemlilik yaklaşımının üzerinde durulmasında paydaş yönetiminin artan önemi de büyük bir etkendir.

Avrupa Birliği’ndeki gelişmelere paralel olarak, finansal kurumların açıklaması gereken hem finansal hem de sürdürülebilirlik yönleriyle ilgili olarak çifte önemlilik yaklaşımı dikkat çekmektedir. Çifte önemlilik yaklaşımında yer alan konulara ulaşmak için, Avrupa Merkez Bankası’nın bankaların stratejilerine, kurumsal yönetim ve risk yönetimi çerçevelerine yönelik incelemesinde ortaya koyduğu yönergelerin dikkate alınması, bankaların çevresel riskler kadar iklim risklerini de yeterince tanımlayıp yönetmediği incelenmesi esastır.

Avrupa Merkez Bankası, tüm bankalar için üzerinde durulması gereken noktaları planlamaktadır:

  • Mart 2023’e kadar: faaliyetleri üzerindeki iklim ve çevresel risklerin etkisine ilişkin kapsamlı bir şekilde öncelikli konuların tanımlanması;
  • Mart 2023’ün sonuna kadar: kurumsal yönetim, strateji ve risk yönetimine iklim ve çevresel risklerin dahil edilmesi;
  • 2024’ün sonuna kadar: finansal stres testi çerçevelerine iklim ve çevresel risklerin dahil edilmesi.

Yukardaki hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için Synegsy, düzenleyici çerçevelerle uyumlu olarak finansal kurumların portföyleri ile yatırımlarının ESG performanslarının değerlendirilmesini sağlamaktadır.

Synesgy tarafından sağlanan ESG değerlendirmesi aracılığıyla bankalar ve finans kurumları her bir ESG kriteri için somut verileri kolayca ele alabilir. Örneğin; Çevresel kriterler içerisine portföylerinin Karbon Ayak İzi’nin ölçülmesini, Sosyal kriterler içerisine ise iştiraklerin sosyal etkilerinin raporlanması dahildir.

Sonuç olarak, önümüzdeki on yılda kritik iklim hedeflerini gerçekleştirmek için sermayeyi etkinleştirirken, şirketler ve yatırımcıların işçiler ve topluluklar için adil şartları desteklemesi gerektiği kabul edilmektedir. Bu, şirketler iş modellerini ve bilançolarını karbondan arındırmaya çalışırken sorumlu organizasyon, kariyer gelişimi, eğitim ve topluluk ilişkileri gibi konuların kritik bileşenler olacağını göstermektedir. Dolayısıyla; kurumsal ESG değerlendirmelerinin, yalnızca şirketin ESG odaklı finansal riskleri yönetme becerisini değil, daha fazlasını ifade ettiği düşünülmektedir. Bu amaca yönelik olarak Synesgy, finansal kurumlar ve bankalar için hissedarlarının ötesine geçerek toplumdan çeşitli paydaş gruplarına kadar nasıl değer üretildiğini tespit etme olanağı tanımaktadır.

Synesgy hakkında daha fazla bilgi için tr.info@crif.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.

Son içerikler

CSDDD: Şirketlerin Bilmesi Gereken 5 Temel Unsur

Avrupa Birliği (AB) Resmi Gazetesi’nde Temmuz 2024’te yayımlanan ve 25 Temmuz 2024 itibarıyla yürürlüğe giren Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi (CSDDD), Avrupa pazarında faaliyet gösteren ya da bu pazarda iş yapan şirketlerin insan hakları, çevresel sorumluluk ve iklimle bağlantılı risklere yaklaşımlarını köklü biçimde dönüştürmeyi hedeflemektedir.

18.07.2025

Avrupa Birliği'nin CSRD Direktifi İşletmeler İçin Ne Anlama Geliyor?

Kurumsal sürdürülebilirlik raporlamasına yönelik Avrupa Birliği’nin yeni yasal çerçevesi olan Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (Corporate Sustainability Reporting Directive – CSRD), önceki düzenleme olan Finansal Olmayan Raporlama Direktifi’ndeki (NFRD) eksiklikleri gidermek amacıyla tasarlanmıştır. Bu yeni direktif, daha sağlam, standartlaştırılmış ve kapsamı genişletilmiş bir sürdürülebilirlik raporlama yapısı sunarak, şirketlerin raporlama yükümlülüklerinin derinliğini ve genişliğini önemli ölçüde artırmaktadır.

07.07.2025

Sürdürülebilirlikte En İyi 10 Tedarik Zinciri Risk Yönetimi Uygulaması

Günümüzde firmalar; iklim değişikliği, kaynak kıtlığı, yeni yönetmelikler ve etik çalışma uygulamaları gibi sürdürülebilirlikle ilgili giderek daha karmaşık risklerle karşı karşıyadır. Bunun sonucunda ise, Sürdürülebilirlik Risk Yönetimi, Tedarik Zinciri Risk Yönetimi (Supply Chain Risk Management – SCRM) içerisinde vazgeçilmez bir unsur haline gelmiş, kurumsal dayanıklılık ve operasyonların yürütülmesinde kritik bir rol oynamaya başlamıştır.

30.04.2025