
Avrupa'nın üç büyük kurumsal sürdürülebilirlik düzenlemesi olan AB Taksonomisi, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) ve Kurumsal Durum Tespiti Direktifi (CSDDD) ile Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması (CBAM)'nın yürürlüğe girmesi, ESG raporlamasında şirketler için çeşitli yükümlülükler getirdi.
KPI'lar ve raporlama yükümlülüklerinden oluşan karmaşık yapı, bu düzenlemelere yönelik eleştirilerin odak noktası olmuş, şirketler üzerinde yarattığı idari yük ve karmaşıklık nedeniyle düzenlemelere uyum sağlamak çoğu zaman zor hale gelmiştir.
Bu endişelere yanıt olarak, Avrupa Komisyonu, 26 Şubat 2025 tarihinde Omnibus Sadeleştirme Paketi adında bir yasa önerisi sunmuştur. Bu girişim, sürdürülebilirlik raporlaması ve uyum gerekliliklerinden kaynaklanan baskıyı azaltmayı ve mevcut sürdürülebilirlik düzenlemelerini birleştirmeyi ve hafifletmeyi amaçlamaktadır.
Peki, Omnibus Sadeleştirme Paketi’nin şirketler üzerinde ne gibi etkileri olacak?
Sadeleştirme İhtiyacı
Omnibus Sadeleştirme Paketi'ne duyulan ihtiyaç, AB'nin sürdürülebilirlik düzenlemelerinin karmaşık ve birbirini tekrarlayan yapısına yönelik artan endişelerden kaynaklanıyor.
Eylül 2024'te, Eski İtalya Başbakanı Mario Draghi, "Avrupa Rekabetçiliğinin Geleceği" başlıklı bir rapor yayımlayarak düzenleyici engellerin AB ekonomisinin canlılığının önünde büyük bir engel olduğunu vurgulamıştır.
Raporda, kapsamlı ve etkili düzenlemelerle tanımlanan sürdürülebilirlik mevzuatının dağınık yapısının, yüksek düzeyde uyum yükümlülüğü getirmesi nedeniyle, işletmeler için istemeden de olsa engeller yarattığı ifade edilmiştir. Almanya ve Fransa gibi önde gelen AB ülkeleri de mevcut düzenleyici çerçevenin yeniden değerlendirilmesini talep etmiştir.
Ocak 2025'te Almanya Maliye Bakanı Joerg Kukies, belirli CSRD gerekliliklerinin iki yıl ertelenmesini ve sektör bazlı raporlama zorunluluklarının kaldırılmasını önermiştir. Benzer şekilde, Fransa mevcut sürdürülebilirlik direktiflerinin gözden geçirilmesi ve gerekirse yenilenmesi amacıyla, uluslararası ekonomik ortamla daha uyumlu hale getirilmesini öngören “büyük bir düzenleyici duraklama” çağrısı yapmıştır.
Omnibus Sadeleştirme Paketi'nin Temel Noktaları
CSRD: Raporlama eşikleri yükseltilerek 1.000+ çalışanı olan ve belirli finansal kriterleri karşılayan şirketler için geçerli olacak. Bu değişiklik, daha önce kapsama giren şirketlerin %80’ini — halka açık KOBİ’ler de dahil olmak üzere — kapsam dışı bırakmaktadır. Bu KOBİ’ler, EFRAG VSME (Voluntary SME Standard) gönüllü raporlama standardına dayalı olarak Avrupa Komisyonu’nun çıkaracağı yetki devri düzenlemesi kapsamında gönüllü raporlama yapabileceklerdir. Ayrıca, 2026 veya 2027’de uyum sağlaması gereken şirketler için raporlama süreleri iki yıl ertelenmiştir.
(Ancak şunu unutmamak gerekir ki, 2024 mali yılına ilişkin olarak 2025’te sürdürülebilirlik raporu sunmak zorunda olan şirketler, CSRD kapsamı içinde kalmaya devam edeceklerinden dolayı bu yükümlülüklerini yerine getirmeye devam etmek zorundadır.)
CSDDD: Durum tespiti (Due Diligence) yükümlülüklerini yalnızca şirketin kendi faaliyetleri, bağlı ortaklıkları ve doğrudan iş ortakları ile sınırlayacak; alt tedarik zinciri kademelerine yönelik sorumluluklar kaldırılacaktır. Yıllık olarak yapılmak yerine beş yılda bir gerçekleştirilecek şekilde yeniden düzenlenerek güncelleme sıklığı azaltılmıştır.
Ayrıca, AB genelinde uyumlu bir sorumluluk rejimi getirmekten vazgeçilmiş, uygulama ve yaptırımlar üye ülkelerin ulusal mevzuatlarına bırakılmıştır.
Son olarak, yükümlülüklerin yürürlüğe giriş tarihleri ertelenmiştir:
- 3000+ çalışanı ve 900 milyon € üzeri cirosu olan şirketler için 2028
- 1000+ çalışanı ve 450 milyon € üzeri cirosu olan şirketler ve AB dışı olup Avrupa’da 450 milyon €’dan fazla ciro yapan şirketler için ise 2029
AB Taksonomisi: artık yalnızca 1.000’den fazla çalışanı olan ve 450 milyon € üzerinde gelire sahip şirketler için geçerli olacak. Bu değişiklikle birlikte küçük ölçekli şirketler için raporlama gönüllü hale gelmektedir.
Şirketler, kısmen uyumlu faaliyetlerini açıklamayı seçebilecek ve zorunlu veri noktalarının %70’i kaldırılarak raporlama yükümlülükleri sadeleştirilecektir.
CBAM: Etkilenen işletmelerin %90’ını kapsam dışı bırakıyor; yıllık 50 tonun altında CBAM kapsamındaki ürün ithal eden şirketler artık bu düzenlemeye uymak zorunda kaldırılmıştır.
Ancak, Komisyon 2025 sonuna kadar kapsamlı bir gözden geçirme yapmayı ve 2026 başında olası yasal revizyonları gündeme almayı planlamaktadır.
Şirketler için Etkileri
Raporlama eşiklerinin yükseltilmesi ve standartların sadeleştirilmesiyle, birçok KOBİ, çeşitli raporlama yükümlülüklerinden kurtularak kaynaklarını daha verimli bir şekilde büyüme ve inovasyona yönlendirme imkânı bulacaktır.
Farklı direktiflerin tek bir çerçevede birleştirilmesi, belirsizlikleri ortadan kaldırmayı hedefleyerek şirketlere yükümlülüklerini daha net bir şekilde anlama olanağı sağlayacak ve uyumsuzluk riskini azaltacaktır.
Mevzuatların sadeleştirilmesi, AB’yi iş yapma açısından daha cazip hale getirmeyi amaçlamakta olup, yatırımları teşvik etmesi ve ekonomik büyümeyi desteklemesi beklenmektedir.
Son olarak; AB Komisyonu, sadeleştirme sürecinin sürdürülebilirlik temel ilkelerinden ödün vermeden düzenlemeleri etkin ve verimli hale getirmeyi amaçladığını vurgulamaktadır. Bu dengenin sağlanmasının, AB'nin sorumlu iş uygulamaları konusundaki liderliğini güçlendireceği ve daha öngörülebilir ve işletme dostu bir düzenleyici ortam yaratmak açısından kritik olacağı belirtilmiştir.